son 30 günde en çok ne okundu?

13 Temmuz 2024 Cumartesi

geleceği görmenin heyecansız oluşuna dairdir

 



hayatın yaşadığımız anlardaki heyecan ile keyifli olduğunu ve bu keyfin de bize mutluluk verdiğine inanıyorum. bunu geçtiğimiz günler euro 2024 maçlarından birinde daha iyi anladım. evet bunu bir maç ile anladım, maçı izlerken oldu. hayatın içerisinde bir maç izlerken istemsiz şekilde, içten içe bir düşünmek hali içerisinde olmam nedeniyle bu yazıya kaynak alacağım düşünce böyle ortaya çıktı.

euro 2024 çeyrek finallerindendi, ingiltere ile isviçre arasında oynanan maç. trt1 o sıra bozuk olduğu için maçı tabii uygulamasından izlemek zorunda kaldım. herkeste böyle mi bilmiyorum ama şimdi bu tabii uygulaması normal canlı yayına göre maçı yaklaşık 1 ila 2 dakika arasında geç veriyor. e futbol bu neticede değil 2 dakika, 30 saniyede dahi ani bir pozisyon sonucu gol olabiliyor. maçı izliyorum tabii uygulamasından. bir yandan da internette canlı olarak skoru takip ediyorum, işte kim ne pozisyon yapıyor falan. maçın belki son 10 dakikası maçı bir tabii'den bir de bu belirttiğim şekilde canlı olarak skor ve pozisyonları takip ederek izledim. yani maçın skorunu zaten canlı olarak pozisyonuna kadar takip ettiğim için tabii uygulamasında maçı izlerken bir pozisyonda onun gol olup olmayacağını bile bile izliyordum. nerede kaldı bu maçın heyecanı?

özellikle de maçın canlı skorda bittiği ve tabii uygulamasında halen son dakikaların oynandığı an. maçın 90 dakikası 1-1 bitti. tabii uygulamasında ise halen canlıymışçasına devam ediyordu, ama ben skoru bildiğim için keyif aldım mı? hayır.

hayat da genel anlamda bu içerisindeki heyecandan ibaret, mutluluk da üzüntü de bu heyecan sonucunda karşımıza çıkıyor. heyecansız bir hayatın anlamı var mı? bana sorarsanız kesinlikle hayır. şimdi bunu gerçek hayatla şöyle bağdaştırmak istiyorum.

tabii uygulaması bizim gerçek hayatımız iken, maçın skorunu ve olaylarını canlı takip ettiğim, 2 dakika önde olduğum yer ise bir şekilde geleceği görebilme gücümüz olduğunu varsayalım. hatta bu gücü daha da ileri boyuta taşıyalım. düşünün ki hayatı yaşarken, hangi yaşınızda ne olacağını, hangi yaşınızda ne şekilde öleceğinizi, herhangi bir sınav başvurunuzun ne şekilde sonuçlandığını vs vs hepsini bilerek yaşıyorsunuz diyelim. yani baştan aşağıya heyecansız bir hayat.

şimdi bu düşünceyi lehe kullanmak amacıyla düşünen olabilir belki okurlardan, bilemiyorum. ne bileyim geleceği gördüğümüz için, artık daha kolay zengin olabiliriz falan. hayır ben işin o boyutunda değilim, ha onu da katabilirim ama ben işin sadece kendi hayatımıza dair geleceği görmek boyutundayım. sadece kendimizi bilebiliyoruz. yani gayet normal yaşantımızda bilinçsiz olarak doğal bir yaşantı halindeyken yaptıklarımızı görüyoruz sadece. ona müdahale edemiyoruz. yani kolay yoldan zengin olmak hayalini çöpe atın şuan, öyle bir şey yok olarak varsaydık.

heyecansız bir şekilde her şeyin sonucunu bilmek sizi ne denli mutlu yapardı ki? bir maçı izlediğinizde o maçın sonucunu bilerek izlemek. bir filmi izlerken onun sonunu bilerek izlemek ya da dizinin. yahut okuduğunuz bir kitap. yapıyor olduğunuz işteki tüm başarı ve başarısızlıkları görerek yaşamak, yaşamaya devam etmek.

heyecanı kalmayan bir hayat ne işimize yarar ki? ben anlıyor ve hissediyorum ki, geçtiğimiz ve bahsettiğm euro 2024 maçıyla gerçek manada keşfettim ki, hayat kavramı, içerisinde bulunan anlardaki heyecandan ibaret. o heyecan ya, içerisindeki heyecan kaybolursa, hayattan hiçbir şey kalmaz. şey gibi düşünelim, bu verilen bir örnektir daima.

hani 1 rakamı yazılır, işte bu karakteriniz denilir örneğin. yanına da başarı, sağlık, mutluluk kavramları 0 rakamı ile sıra sıra eklenir. fakat oradaki 1 rakamı çıkarıldığı an ortada hiçbir şey kalmaz. 0'ları anlamlı hale getiren orada tek başına duran 1 rakamı gibi hayattaki heyecan da. bu yazımda bahsettiğim olay bu. yaşamınızdaki heyecanı yani o 1 rakamını diri tuttukça mutlu olmaya daha çok yakın olacaksınız ve yakın olacağız. o 1 rakamını yani o heyecanı asla kaybetmemek arzusuyla.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder