son 30 günde en çok ne okundu?

15 Temmuz 2024 Pazartesi

yanlış kararlar almanın sebepleri, bonus içerik ve sonrası



bu yazıyı yazmamın sebebi halen yanlış kararlar alıyor olmam sebebiyledir. oysa bu blog sitemin ikinci yılında, 2018 yılının ağustos ayında "karar vermek zor mu?" başlığı altında gayet mantığa uygun bir yazı da yazmış idim. bazen insanlar geçmişte daha mantıklıyken sonradan daha mantıksız kararlar alabiliyor. biraz bunu irdeleyeceğim bu yazıda. hadi gelin neden yanlış kararlar alıyorum ve genel olarak neden yanlış kararlar alıyoruz düşünelim.

en gerçekçi sebebi, karar alınırken çok aceleci ve düşüncesizce davranmaktır. yani bir karar alırken, özellikle de önemli, hayatınızı değiştirecek kararlar alırken, bana göre ilk yapılması gereken şey, bu kararın artısı ve eksiklerini yapmak. uzun uzadıya, ayrıntısına dek yazmak gerek. artıları eksisini geçti diyelim, kararından yine emin değilsin, ne bileyim çevrende düşüncelerine önem verdiğin, senin için hayatındaki kilit, önemli insanlar varsa onlara danış. bunu mesela 2018'deki yazımda da belirttim, bu tarz. ama işte yeterince anlayamamışım ki yeniden yazıyorum. yeniden, anlayana dek. bu yazı ben ve benim gibi tüm yanlış kararlar alanlara.

düşünceniz, aldığınız karar sizi tatmin edene dek tekrar tekrar düşünün, aldığınız kararın geleceğini görmeye çalışın, hayatınıza dair geleceği görmek, en azından tahmin etmek çok da zor değil, zira hayat size ait. karar sonrası 3 ayı, 6 ayı, 1 yılı düşünün. ya da çok uzağa gitmeyin, karar sonrasındaki ilk 1 haftayı düşünün, o eylem sizi mutlu edecek mi diye. etmeyecekse vazgeçin o karardan. sizi mutlu etmeyen, yanlış kararlardan mümkün oldukça kaçınmayı ancak bu şekilde başarabilirsiniz.

sonuç olarak ne yapıyoruz karar öncesi, yazıyoruz çiziyoruz, artı eksi karşılaştırması yapıyoruz, artılar çok çıkarsa ve yine de karar sizi tatmin etmiyorsa kendimiz için önem arz eden insanlara danışıyoruz. ek olarak da karar sonrasındaki süreci düşünüyoruz. ta ki tatmin olana dek.

buraya kadar olay 2018'teki yazının bir güncellemesi bir özeti bir yeniden hayata geçirilişine dairdi, peki yanlış karar aldık, maalesef ki hayatımızı o yanlış karar sonrası devam ettirmek gerekiyor, o zaman ne yapmalıyız, oraya da değinmeli.

sürekli olarak karamsar olmamak gerek diye düşünüyorum, değil mi sayın kendim. yahut bu yazıyı okuyan değerli okur. klasiktir, dünyanın sonu değildir. bazı yanlış kararlar bizi ileride çok daha iyi kararlar almaya götürür. hatalar bazen netice olarak doğru kararlar öncesindeki en önemli yoldur. önemli olan o düşüncenin hata olduğunu anlayabilmekte. önce bunları bir anlayıp, kavramak gerekiyor. kendimize bunu kabul ettirmek gerekiyor. ego vs yapmaya hiç gerek yok. yanlışsan yanlışsındır, kendini kandırmaya hiç çalışma, yanlış karar verdim de ve önce bunu bir kendine kabul ettir.

bu aşamayı geçtikten sonra da eğer ki o hatadan dönülebiliyor ise, mümkün oldukça elinden geldikçe bu hatadan dönmek adına çabala, çaba göster. neticede hayatı kötü hale getiren biz olduğumuz gibi iyi olması için de çabalayan biz olmalıyız. bizi en iyi biz anlar, biz düşünürüz. yanlış kararlar versek de kendimizden kaçamıyoruz neticede. her insan kendi bedenini, kendi ruhunu yahut kendi karakterini seviyor değil ama bir şekilde her gün kendimizle yüzleşiyoruz. bunu kabullenmeli.

diyelim ki hatadan dönülmüyor, elimizdeki imkanlar doğrultusunda hayatımızı eskisinden çok çok daha güzel hale getirebilmek için çabalamalı o zaman. yaşadığımız anı daha da güzelleştirme gayretinde olmalıyız, bizim için yine en çok çabalayacak biziz neticede, ki çabalaması gereken de biziz. karamsarlık, hep bir mod düşüklüğü nereye kadar gidebilir ki yani? gerçekçi olmak gerek bir yerde, bir yerde hayatın devam ettiğinin farkına varmalıyız. hayat doğrusuyla yanlışıyla devam eden akan bir süreç. elbette ki her insan doğru karar verecek değil. yanlışlarımızı anlayabilmek de neticede bir doğru karardır sayın kendim ve değerli okur.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder