son 30 günde en çok ne okundu?

7 Kasım 2022 Pazartesi

BEYİNDEKİ AKIŞKANLIKLAR vol1: arzularımıza ulaşmak için hazır mıyız?


peki ya tüm arzularımızın gerçekleştiği, amaçlarımızın tükendiği bir evrende yaşıyor olsak?

yoksa bizi hayatta yaşam çabasına sürükleyen, ölümü unutturan güç, arzularımızı gerçekleştirmeye dayandığımız düşüncelerimiz mi?

şu iki soruyu yazıp bıraktığım bir yazı, bu iki soruyu bugün yani 7 Kasım 2022 günü sabah saatlerinde yazdım. gözlerim uyku dolu bir haldeyken. 

tüm arzularımıza, hemen ilk fırsatta ulaşabildiğimiz bir hayat düşünelim, çaba sarf etmek sizin yahut ilk çabamızda ulaşabildiğimiz arzularımız. yaşamımızın bu döngüde ilerlediğini varsayalım. örneklendirme yolu ile konuya devam etmek gerekirse;

tüm insanlığın hemencecik, direkt olarak ilk aklında olan mesleği yaptığı bir evren düşünelim. ilk verilen kararlar sizce de her zaman doğru olan kararlar mıdır? bazen, hayatımızdaki çokça arzuladığımız olguların meydana gelmesi, bizi tam anlamıyla hayal kırıklığına uğratmakta. ben hatta şöyle düşünüyorum ki, bazen bu tür durumların, evrenden verilen bir mesaj olarak görülmesi gerektiğini düşünüyorum. evren adeta bizimle konuşma 1çabası içerisine giriyor. "bu isteğin, senin hayatını güzelleştirmeyecek, sana bir seçenek sunuyorum, eğer vazgeçersen, daha güzel bir hayat seni beklemekte." bazılarımız evrenin bu konuşmasını hissedip vazgeçme yolu ile hayatını güzelleştirme adına bir çaba içerisine giriyor. emin olun ki, bir gayet, çaba, arzu hali mevcut olduğunda, o olgu da bizim için güzel ise, bir şekilde ona ulaşıyoruz, belki hemen, belki de birtakım dersler çıkararak. hemen ulaşılan arzuların lezzetinin büyüklüğüne inanan birisi hiç olmadım. aksine yorgunken yenen yemeğin, yorgunken yapılan uykunun daha lezzetli olduğunu düşünürüm. bunu sizler de hayatınızla karşılaştırabilirsiniz hatta. bir arzu ne kadar zorluk içerisinde kazanılıyorsa, o kadar daha çok değerli hale geliyor. beynimizin onu daha değerli durumda algıladığını düşünüyorum. ben kendi hayatımda da bu durumu istisnalar haricinde yaparım. kolayca ulaştığım arzularımın benim için çok da değeri kalmıyor açıkçası. zira o benim için belli bir ders çıkarılan arzu değil, örnek vermek gerekirse, yine lezzet konusundan örnek vereyim. şahsen ben tok durumdayken pek de yemek yemek istemem, zira pek de yiyemem. yorulmamışım, e yemek de yemişim, neden hemen hazır olan bir yemeğe sadece hazır diye oturup lezzetli bir şekilde yiyeyim ki. aç değilim. onun için hazır değilim. işte asıl nokta tam da burada saklı, hazır olmak.

hazır olmak nedir biraz buna değinmek istiyorum. içimizde bir arzumuza dair çokça büyük istek hali mevcut. peki, bu isteğimize göre içimizde de bir hazırlık hali mevcut mu? bu bahsettiğim hazırlık, arzumuzu kazanmaya dair yapacağımız çaba değil kesinlikle, elbette ki o en önemli etkenlerden biri. ancak bu arzuya ulaştığımızda hayatımızın kontrolünü yine aynı düzende sağlama yetisinde mi olacağız? o arzuyu elde etme layığında mıyız? çünkü arzu edilen bir durumu birçok kişi arzu edebilir öyle değil mi? önemli olan kimin ne kadar çaba gösterdiği, ne kadar istediği, ne kadar hazır olduğudur. eğer ki o durumda hazır değilsek, evrenden de bize o durumu vermesini çok da beklemeyelim. kendimizi arzuladığımız şeye o kadar hazır durumda getirmeliyiz ki, adeta evren de onu bize ait görmeli, bize sunmalı. bu sebeple arzu ettiğimiz şeye gerçek manada hazır olmamız gerekiyor. enerjinin gücüne çokça inanan biri olarak, bu duruma da çokça inanıyorum. çabamız var ise, gerçekten istiyorsak ve o duruma da hazır isek, o zaman evren de gerekli olanı sağlayacaktır. işte tam da burada, hazır olduğumuzda, arzuladığımız şeye kavuştuğumuz an, o anki sevinç tam olarak fotoğraflanmaya değer. o anı fotoğraflayın ve bir yerlerde anı olarak bulundurun, bu da küçük bir not olsun buna dair.

hazır olmadan da hazır olan bir yemeğin bize pek bir faydası olacağını düşünmüyorum. yukarıda da belirttiğim üzere, istisnalar mevcuttur, ki her durumda, her yaşantıda istisnalar mevcuttur. ancak evren daima, bizi durumlara karşı hazır görmek ister. velev ki hazır değiliz, velev ki çok istedik ve hazır olmadan o durum gerçekleşti. işte o zaman da mutsuz olmamak için elimizden geleni yapmamız gerekir, zira evren ile pek de zıtlaşmamak gerekir. bazen o kadar çok zorluklar karşınıza çıkarır ki, o zorlukların her biri aslında birer mesajdan ibarettir. mesajı okuyup, algıladıysanız harika, ancak okuyup, anlamanıza rağmen, anlamazlıktan geldiğinizde durumlar pek de iyiye gitmeyebilir. arzularımıza hazır olabildiğimiz, mutlu, güzel günler diliyorum. 


1 yorum:

  1. Eğer istediğim herşeye o an ulaşabiliyor olsam asla mutlu olamazdım. Ben imkansızlara takıntılı biriyim. Bünyeme ters. Tabi hiç olmaması da sinir bozucu oluyor. En iyisi ortası olsun.

    YanıtlaSil