son 30 günde en çok ne okundu?

31 Ağustos 2021 Salı

hayattaki her şeyin geçiciliği üzerine


bugün burada, aslında hepimizin bildiği fakat zaman içerisinde birtakım yaşantıların bizlere unutturduğu durumu hatırlatma çabası içerisinde bulunacağım.

hayatta ölüm haricindeki her şey geçicidir diyebiliriz, hayattaki tek gerçek olan ölüm kavramı hayattaki birçok yaşantıyı sonlandırıyor, ki aslına bakılacak olursa, ölen kişi kendimiz olmadığımız sürece bunun da acısı geçicidir, 'bize uğramadığı sürece'.

neyden bahsediyorum, açıkça belirteyim. ben hayattaki çoğu durumda, bu durum kötü de olsa çok üzülmüyorum, iyi de olsa çok sevinmiyorum. peki bunu neden yapıyorum? tabii ki da hayattaki fiillerin, yaşantı biçimlerininin geçiciliğinden. elbette çok muazzam harika bir olay başıma gelebilir, belki bir anda dünyanın en zengin insanı olabilirim, ama bu yine bir anda dünyanın en yoksul insanlarından biri olmayacağım anlamına gelmiyor, ya da para elbette ki sonsuz değil ve her şey gibi onun da bir sonu var, bitecek. neden böylesi geçici bir şey için çokça mutlu olup, hatta mutluluktan delireyim ki? ben bunda bir anlam bulamıyorum. dünyadaki en harika evde de yaşasam, o evde aldığım hazların tadı daima anlık, küçük bir tat ve sonra yok olup gidiyor. veya diyelim ki çokça borç içerisindeyim, ama sonuç olarak ödeyebiliyorum ve biliyorum ki belli bir süre sonra bu borç bitecek. kendimi geçip bitecek bir yaşantı hali için neden çokça üzeyim? 

bakın bu kesinlikle anın tadını çıkarmamak değil. burada bahsetmek istediğim durum, ne çok fazla sevinip, ne çok fazla üzülmek. ya da gerçekleşmesini istediğim durumlar için de geçerli. velev ki çok zengin olmayı istedim, velev ki oldum. ne olacak ki yani, istediğim birçok şeyi aldım diyelim. peki artık almak istediğim bir şey kalmayınca ne olacak, hayattan aynı hazzı alabilecek miyim? 

çoğu zaman hayallerimize ulaşmak, bu çaba bizi canlı tutar. ama her şey çoğunlukla o hayal ettiğimiz şeye kavuşana dektir. bazen kavuştuğumuz hayal bizi pişman eder, bazen bunun için mi hayal kurdum deriz, bazen olmasaydı da olurmuş deriz. peki aslında bunu neden baştan söyleyemiyoruz ki. 

"ben zengin olmak isterim ama olmazsam da bir şey kaybetmem."

"dünyanın en iyi şiir kitabını yazmak isterim ama olmazsa da en azından çabalamış olurum" 

gibi cümleler kurmak sizce de daha güzel değil mi? 

bu hayattan tat almaya çalışalım, zaten aldığımız tatlar anlık, bu tadı alırken başka eylemlerle meşgul olmayalım, ya da alamasak da üzülmeyelim, çünkü yukarıda da bahsettiğim gibi alacağımız tat, haz, zevk yalnızca anlık, belli süre içerisinde, geçici. 

ne gereğinden fazla mutlu ol, ne de gereğinden fazla üzül. çünkü bir durum ne kadar seni çokça mutlu eder, sevindirirse, ondan ayrılmak da o kadar zor, üzüntü dolu olur. tadı al, ama tadı alırken aldığın tadı abartma, lezzetine sahip olmaya çalış. o yokken de yaşamayı bil ki, o gittiğinde halen yaşamaya dair sebeplerin olsun.

mutlulukla, güzellikle kal. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder