son 30 günde en çok ne okundu?

29 Kasım 2019 Cuma

IŞINLANMA TEKNOLOJİSİNİ AÇIKLIYORUM birinci kısım



BU YAZIMDAN SONRA, BİR TAKIM SÜPER GÜÇLER TARAFINDAN YOK EDİLMEYİ BEKLEMİYORUM. ÇÜNKÜ BU EMİNİM ZATEN BİRÇOK İNSAN TARAFINDAN BİLİNEN, TAHMİN EDİLEN BİR DURUM.

şaka bir yana.

konuya giriş yapmak istiyorum. hayalimdeki ve gerçek anlamda olabilecek ışınlanma teknolojisi hakkında bir takım aydınlanmalar yaşatmak istiyorum. kendi çapımda, en azından.

ışınlanma dediğimiz olayın, bizi tam olarak fiziki anlamda bir yerden bir yere götürebileceğini düşünmüyorum. şöyle sizlere adım adım açıklayacağım bu sistemi, bilgisayar oyunları ile arası iyi olan dostlarım çok daha rahat şekilde anlayacaklardır, eminim ki.

her evde bir ışınlanma makinesi düşünün, demek isterdim ama diyemiyorum. böyle bir teknoloji ilk tanıtıldığında eminim kapitalizm denen şeyin çokça işine gelecek ve kapitalizmin belki de bize ölümsüzlük öncesi sunabileceği en önemli para kaynağı bu olacak.  çünkü her insanın işine gelecek, ama gerçek anlamda işine gelecek. bunu da size farklı şekillerde açıklayacağım. eğer robotlar insanlar arasında karışmadan, bu teknoloji gelir ve ilerlerse, eminim ki işe gitmemize dahi gerek kalmayacak, bunu da açıklayacağım, hepsine sıra gelecek. 

benim hayal ettiğim ve bana göre en olağan ışınlanma durumu şöyle bir şey olabilir. sanal gerçeklik ile eş değer bir ışınlanma. evet, sanal gerçeklik ile. bunu 2 şekilde anlatacağım sizlere. yani hayalimde bunu 2 şekilde düşündüm, ikisi de benzer, fakat ayrılan noktalar var.

şimdi ilk olarak olağan ve muhtemelen ilk akla gelebilecek türden olanını açıklamak istiyorum. bir makine hayal edin, uzanmalı, oturmalı vs. bir şekilde o makineye giriyoruz, ardından bu makineye girince, bize sağlanan bir sanal gerçeklik gözlüğü ile, önümüzde bir harita belirliyor. bunu da google haritalar şeklinde düşünebilirsiniz, örneklendirmek açısından. bu haritada gitmek istediğiniz yeri belirliyorsunuz. örnek veriyorum. yurtdışına çıkmak istiyorsunuz. evet vize veya pasaporta gerek yok. şöyle ki, haritada gayet gitmek istediğiniz yeri belirliyorsunuz ve orayı zihninizde hayal ettiğinizde bir anda simülasyon olarak orada bulunuyorsunuz. yani tam olarak orada, gerçek zamanda. örnek vermek gerekirse, roma'da kolezyumun çevresinde yürüyorsunuz. ama simülasyon halinde bir şey yeyip içemiyorsunuz. ama gayet her yere gidiyorsunuz. hatta simülasyon olarak bulunduğunuz için herhangi bir otobüs-dolmuşa dahi ücretsiz biniyorsunuz. çünkü siz her ne kadar orada o an gerçek anlamda bulunsanız dahi, kimse sizi göremiyor. ama burada ayıran bir nokta var, bu teknloji elbette yaygınlaşırsa, yani böyle bir teknoloji, birçok kişinin simülasyonu olacaktır ve simülasyonlar ile gerçeklik birbirine girecek kadar çoğalacaktır. örnek veriyorum yine, simülasyonlar birbirini görebilecek fakat, gerçek olan şahıslarla simülasyonlar birbirini göremeyecek. TV'de bizi ZEKİ MÜREN'in görmediği gibi düşünebiliriz. peki şunu sorabilirsiniz, simülasyonlar arasında ne tarz bir gerçeklik olacak. şu şekilde aktarayım bunu da. örneğin yine italya ülkesi olsun. hatta yine kolezyum olsun, farklı bir örneğe gerek yok. görüşmek istediğiniz birisi var. ikinizin de ayrı ayrı makinelerden bağlanarak buluşması gerekecek. birbirinize gayet dokunabileceksiniz ve bunu gerçeğe çok yakın biçimde hissedebileceksiniz. tek yapamayacağınız şey, o an orada bulunan gerçek insanlarla iletişime geçememek olacaktır diye düşünüyorum. yani bu ilk örnekte, bir makine vasıtası ile bu tür şeyleri yapabileceğimize eminim. ve eminim ki bu hiç de zor değil. 

ikinci yöntemde yapacağımız şeyler pek değişmeyecek, aynı şeyleri düşünün. her şey aynı. ama makine değil de bir çeşit bilgisayar tarzı bir cihaz. evet gayet elimizde bulunan bir bilgisayar veya bir tablet ve yine tabii buna özel bir gözlük vasıtası ile bağlanacağız. evet evet, harita sistemi vs hepsi aynı olacak. tek farklı şey şu ki, bir makine değil de, bunu yalnızca satın alabileceğimiz uygulama vasıtası ile yapabileceğiz. fakat bu uygulamanın ben satın alınmakla ilgili olacağını çok düşünmüyorum, düşünsenize. yani bir yerden bir yere uçakla giderken bile(en azından ülkemizde fark ettiyseniz uçak bileti alırken bir o kadar da vergi ödüyoruz) çokça meblağlar ödüyoruz. ki bunda anlık olarak istediğimiz yere gidip, yemek yeme dahil birçok şeyi yapamayacağız. ama durun, bu konuda da planlarım var. dostlarım, kapitalizm her şeyi paraya dönüştürdüğü gibi bunu da dönüştürecek demiştim ya. elbette gideceğimiz yere göre meblağlar pahalı olacak.

şöyle örnek vereyim.

bunu bir uygulama olarak düşünürsek, ki kapitalist sistem için bunun bir uygulama olarak yer alması çok daha mükemmel olur. bunu muazzam paralara dönüştürebilirler çünkü. 

ilk olarak, önce bu uygulamayı satın alacaksınız diyelim, hatta gayet cüzi bir miktarda. örnek veriyorum 10 $. Evet sadece $10. Ama bu sadece uygulamanın fiyatı. bu uygulamadan sonra başlayacak her şey. bir ülkeye gitmek süreli olacak, örneğin Amerika Birleşik Devletlerine 1 haftalık ücret 500 $. örnek veriyorum sadece bakın. fazla da olabilir, az da olabilir, hatta sistem bundan çok çok daha farklı da olabilir. ama ben zihnimde bulunan olağan fikirleri söylüyorum.

bu fikirler sonra DIŞ MİHRAKLAR TARAFINDAN KAÇIRILMAYI GÖZE ALMIYORUM.

neyse, şakayı yeniden bir tarafa bırakalım.

Her ülkenin belli hafta süreleri olacak. Bir ülkeye sınırsız seyahat hakkını satın almak pek mümkün olmayacak  anlayacağınız. yalnızca bir haftalık, bir aylık veya bir yıllık tarzında bulunacaklar. tıpkı şuan birçok uygulamada bulunan sistemler gibi. Örneğin ABD için bir haftalık ışınlanma hakkını satın aldınız. bitti mi? sizce biter mi? elbette bitmez. kapitalizm sizin gittiğiniz ülkede, yine o ülke yemeklerine bizzat erişmeniz için ayrıca birçok önemli restoran ve kafelere de sanal gerçekliğe özel bölüm ayıracak. o kafelere yalnızca bu uygulama ile giriş yapılabilecek, özel alan anlayacağınız. hatta insanlar bu sistemi başta o kadar çok sevecek ki, aynı ülkede olanlar bile yakınlarında bulunan kafeye, sırf başka ülkeden birilerini bu şekilde tanıyabilmek için evlerindeki uygulamalarla gitmek isteyecek. yani bu ışınlanma uygulaması insanları eve hapsedecek. elbette o kafede bulunan sanal müşterilerin bulunduğu kısımda da yalnızca bir kahveyi içtiğimizi hissedeceğiz. ama  kadar gerçekçi olacak ki, gerçek ile sanal arasındaki bu hissi anlamamız gerçekten çok zor olacak. hatta eminim ki, beynimizin belli noktalarına etki ederse, sanal ışınlanma ile yediğimiz yemek ve içtiğimiz içecekler gerçek hayatta kilo almamıza neden olacak. ve elbette kapitalizm sanal gerçeklik ile kilo vermeyi da daha rahat hale getirecek. gerekli ücreti verirseniz neden olmasın?

burada birinci kısımı bitirmek istiyorum, ikinci kısmı yazar mıyım emin değilim, belki de yazamam ya da yazmama bir şekilde engel olunabilir(şaka yapıyorum yahu).

mutlu kalın.

1 yorum:

  1. Bence ikinci kısmı da yazmalısın,bu konuyu örneklerle açıklaman ve ayırman harika olmuş.Işınlanma teknolojisini tam olarak olabilecekler şeklinde yazmışsın,ihtimalleri çok doğru değerlendirmiş ve mükemmel tahminler sunmuşsun.Kalemine sağlık.

    YanıtlaSil