son 30 günde en çok ne okundu?

10 Haziran 2024 Pazartesi

neden yazma arzusu hissederiz

 


bugün ansızın aklıma böyle bir soru geldi ve ben de bu soruyu bir deneme içerisinde kendime açıklamak istedim. sonrasında hem ben hem de bu yazıyı okuyanlar hep birlikte bu yazıdan nasipleneceğiz kısmetse. evet nasiplenmek. tutunamayanlar dizisinden fehmi abinin bir repliğidir. nasiplenmek. neyse işte geçelim.

hemen hemen birçok denememde olduğu üzere, bu denememde de türkçe sözlük nimetinden faydalanacağım. yazmak kelimesinin birçok anlamı var, ben bir kısmını ekleyeceğim aşağıya sadece.


1. -i Söz ve düşünceyi özel işaret veya harflerle anlatmak:
      "Büyük bir heyecan, bir haz içinde şu satırları yazıyorum." - Ömer Seyfettin

2. -i Yazı ile anlatmak, yazıya dökmek:
      Adresini bilmiyorum ki yazayım.

3. -de Yazar olarak görev yapmak.

4. nesnesiz Yazı ile bildirmek, haber vermek:
      "Mağlubiyet Almanya'yı karıştırmış, gazeteler yazıyor." - Attilâ İlhan

5. -i Bir bilim veya edebiyat eseri oluşturmak.


benim aslında kendi yazmak arzumun temelini buradaki anlamlar karşılamasa da yakın anlam olarak bir ve ikinci anlamı tercih edebilirim. evet netice olarak kendi sözlerimi yahut kendi düşüncelerimi özel işaret veya harflerle anlatıyorum. aynı zamanda yazı ile anlatmış ve yazıya dökmüş oluyorum tamam, ilk iki anlam da bir şekilde dolaylı yoldan yazma sebebimi karşılıyor.

ama aslında yazmanın temeli bu olmamalı, yani bunlardan daha önemli bir anlam sunmalı. örnek vereyim, bence bir yazmak eylemi, eğer felsefi bir yazı ise topluma bir şeyler kazandırma amacı taşıyor ise bence onun vermek istediği anlam, yani o yazının yazılış anlamı toplumu ihya etmektir. şimdi burada bir sözcük çıkıyor. daha doğrusu direkt ihya etmek olarak kullandığım için sizlere hemen sözlükten ihya etmekten kastımın anlamını açıklayacağım.

1. canlandırmak:
      "Bin türlü giriftliklerle akıp giden bugünkü ahval ve şeraiti yarın ihya etmek kabil midir?" - Hüseyin Cahit Yalçın

2. mutluluğa kavuşturmak.

3. bayındır bir duruma getirmek.

bir yazı, yani felsefi bir yazı eğer yukarıdaki belirttiğim amaçları taşıyor ise, bu gibi yazılardaki "yazmak arzusunun" amacı, toplumu canlandırmak, toplumu mutluluğa kavuşturmak olmalıdır diye düşünüyorum. bunların da beraberinde aslında bireyin, yani o yazıyı, eseri yazan bireyin kendisini de ihya etmesi anlamını taşımalıdır. çünkü gelişim insanın kendisi ile başlar diye düşünüyorum. kendisi henüz gelişememiş bir insan toplumu ne kadar geliştirebilir emin değilim. bence böyle kişiler zaten geliştirme gayretine de girmemelidir diye düşünüyorum. buna en iyi örneği konu dışına çıkarak şöyle verebilirim. "henüz kendisi iyi gelişmemiş evli çiftlerin hemen çocuk yapma arzusuna girişmeleri ve çocuk yapıp ona kendilerinde olmayan eğitimi sunmaları" gibi.

peki bunun haricinde, benim asıl yazma maksadım ne, biraz da ondan bahsedeyim. benim ikinci şiir kitabım için düşündüğüm şöyle bir giriş cümlem vardı. aslında bu genel olarak yaşamdaki yazma amacımı özetleyen, anlatan, tanımlayan bir cümle, hemen ekliyorum.

"şiir yazmaya dair fetişim var benim, bu eserleri buraya yazmasam, kendimi aniden bir yerlerden aşağı atar veya herhangi bir yerde asabilirdim."

yazmak benim için bu denli önemli. elbette ki burada aşağı atmak yahut asmak fiilleri mübalağa sanatının eseri olan, bu yazmak eylemine dair arzumun nasıl yüksek olduğuna dair olayı pekiştirmemi sağlayan bir edebiyat oyunu.

yazılarımın asıl amacı gerçekte içimde yazmaya dair olan bir fetiş arzusu gibi olan şeyden kaynaklı. evet, fetiş arzusu gibi olan şey. yahut fetiş. bazen bazı cümleleri uygun kelimerle dolduramayız işte, uygun kelime çıkmaz, bir şeye benzetip şey derseniz, bu da öyle bir şey tam olarak.

içimdeki duyguları, düşünceleri, hayata dair yaşayış şekillerimi, yaşamayı arzu ettiğim şekli yazmayı seviyorum, doğru gördüğüm şeyleri yazmayı seviyorum. bu benli mutlu ediyor. mesela bu blog sitemde üç ayrı şaire dair üç değerli şiirin de benim için yorumlanmasını yaptım. ki şiir yorumlamak bence mükemmel olay, orada onun şairi tarafından ne anlatmak istediğine dair düşünmek. bunun için geçen zamanın her bir zerresi, hepsi ayrı mükemmel ve güzel detaylar benim için.

yazılarımda toplumu ihya etmek kaygısı var mı bilmiyorum, kendimi muasır ve entelektüel bir insan olarak görüyorum, bu egodan bağımsız bir olay, gerçekten yaşayışımı bu şekilde yapmaya gayret ediyorum, düşüncelerimi güncel tutmaya çalışıyorum. gerçek bir muasır ve entelektüel olabilmek adına, gerçi amacım bu da değil fakat benim yaşadığım hayat şekli, doğru bildiğim eylem ve düşüncelerim beni muasır ve entelektüel biri haline getiriyor. bunun farkında olmak gerçekten önemli bir olay. 

yedi yıl oldu bu ay, tam olarak yedi yıldır burada kendimce bir şeyler anlatıyor, yazıyor, yorumluyorum. yedi yıldır birbirinden farklı insanlar okudu belki. belki bir şeyler katabildim yahut katamadım, ama amacımı en azından yazarak gerçekleştirmek arzum var. kendimi mutlu etmeye dair amacım ve dünyanın en azından erişebildiğim bir kısmını mutlu etmeye dair amacım. bu da aslında ihya etmekle ilgili bir durum neticede. yapabildiysem, yapabileceksem ne mutlu. 

sonuç olarak söylemek istediğim yazmak benim değerli kutsalım ve ben yazmadan yaşamak eylemini yaşamak olarak sürdüremem. 

hepinze mutluluklar, güzellikler arzu ediyorum.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder