son 30 günde en çok ne okundu?

29 Temmuz 2022 Cuma

beğendiğimiz sayfayı kıvırmak, kitaba saygısızlık mı?



diyelim ki elinize güzel bir kitap aldınız, eskiden okumuş olduğunuz bir kitap, kitapta birden fazla sayfanın ucu hafiften katlanmış böyle, bazılarında sayfanın altı, bazılarında sayfanın üstü köşelerden katlanmış böyle. kitaba saygısızlık olur mu bu?

saygı kelimesinin anlamına gelin tdk ile bakalım.

1. isim Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet, ihtiram:
      "İnsanlara saygıyı yitirdin mi yandın bittin, on paralık oldun demektir." - Yaşar Kemal

2. isim Başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusu.

burada bakacağımız önemli kısımlar, "bir kimseye, bir şeye". yani kitap "bir şey" olduğuna göre, bu durumda kitaba karşı saygı durumundan söz edebiliriz. ilk olarak buradan başlayalım. ama sizce kitap bu durumdan incinebilir mi yani, rahatsız olur mu?

bana soracak olursanız, olmaz. zira kitabın herhangi bir sayfasından tutup, onu hafifçe katlamak, aslında kendimize bıraktığımız bir işaret. bu işareti ne şekilde bırakmak istediğimiz bize kalmış. zira ben şahsen bu şekilde yapıyorum, kendi kitaplarımı okurken, kitap da bana ait olduğundan, herhangi bir ucundan tutup kıvırabiliyorum sayfayı. bunu bir saygısızlık hareketi olarak da görmekten ziyade kendime sunduğum bir işaret olarak görüyorum. zira evet normalde sayfa içlerindeki yazıların altını da çizebilirdim ya da direkt cümlenin üzerini fosforlu kalemlerle de çizebilirdim. ama ben bunu her zaman yapamıyorum. ha elbette yaptığım oldu. ama her zaman yapmak içimden gelmiyor haliyle, çünkü her zaman yanımda fosforlu kalem bulundurmuyorum. bu sebeple de sevdiğim bir kısmın bulunduğu sayfayı katlamak bana daha makul geliyor.

ki diyelim ki, örnek veriyorum bir yerin altını çizdim, ben onu nasıl bulacağım hemen ancak sayfaları böyle bir karıştırmam gerek. ki bir de kitap kalın ise bu gerçekten zaman alabilir. ya da örneğin belirli bir yere ayraç koyduğumuzu düşünelim. ama benim kitapta birkaç beğendiğim yer olmuyor ki, aşırı miktarda çok sayıda beğendiğim yer oluyor. örnek vereyim, 200 sayfalık bir kitap düşünelim. bunda 50 yeri beğendimi varsayalım. şimdi bu 50 yerin hepsine nasıl ayrı ayrı ayraçlar yerleştireyim ki? bu ne kadar pratik bir yöntem olur. bana göre hiç de olmaz. hatta kitap çok daha değişik görünür bence bu şekilde, netice olarak da iyi bir görünüm sağlamaz. 

yani özetle ben kendi düşünceme göre kitaptaki herhangi bir sayfanın katlanmasını herhangi bir saygısızlık olarak görmüyorum. başta dediğim gibi, evet, kesinlikle kitaba karşı bir saygı kavramından söz edebiliriz. zira kitap "bir şey" bu da, ona karşı bir saygı kavramından söz edilebildiği anlamını çıkarıyor, en azından Türk Dil Kurumunun sunduğu ölçütler doğrultusunda bu şekilde. 

aşama bir, kitaba saygı kavramından söz edilebilir mi? evet söz edilebilir.

aşama iki, kitabın herhangi bir sayfasını katlamak, kitaba saygısızlık olarak nitelendirilebilir mi?

şimdi yukarıda belirttiğim husus benim düşüncelerime göre, saygısızlık olarak nitelendirilemez. örneğin benim kendi okuyor olduğum kitaplar için bu şekilde. ama daha ince bir noktaya da değineceğim fakat en sonda yapacağım bunu. 

ince noktaya değinmeden bir diğer asıl değinmek istediğim nokta da, kitabın kime ait olduğu. örneğin kitabı ben bir arkadaşımdan ödünç olarak almışımdır, ben burada kitabın sayfasını katlamayı yahut kitapta herhangi bir yere bir işaret koymayı uygun bulmam, zira kitap bana ait değil, okuyup vereceğim. zira belki böyle bir durum, arkadaşıma göre bir saygısızlık hareketi olacak, o sebeple bunu yapmam hiç de etik ve doğru bir davranış olmayacaktır. bu sebeple kitabın kime ait olduğu da olayın saygısızlık boyutunu değiştirecektir. 

mesela a kişisine göre saygısızlık hareketiyken, b kişisine göre olmayabilir. zira kitap kiminse bu onun düşüncesine göre değişim gösterecektir. ama benim okuduğum kitaplar için yine belirtmiş olduğum gibi, kitabın herhangi bir sayfasını katlamak saygısızlık hareketi değildir. zira aksine bu bana güzel bir anı, işaret sağlamış olacak bir eylemden ibaret, en azından bana göre bu şekilde.

bir de gelelim işin daha ince kısmına ki, yani bu kısmıyla ne kadar alakadar olursunuz bilemem ancak, netice olarak kitap bir yazarın elinden çıkmakta, ardından bir yayınevinde belki birden fazla insanın yaptığı çalışmalar, düzenlemeler sonucu basılmış hale gelmekte. sizce bu durumda diğer insanların da fikrini sormaya gerek var mıdır?

buna açıkçası dürüstçe cevap vermek gerekirse, cevabım; keşke ülkemizde her şeye yeterli saygı gösterilse de, bu gibi durumlara daha çok dikkat edebilsek, daha naif davranabilsek olurdu. ama yine de ülkemizin her şeye yeterince saygı gösterilen bir ülke olduğunu varsayıyorum. evet örnek olarak bu yazım gereği şuan varsaymam gerekiyor. komik bir durum ama neyse.

bence yine de ulaşılabiliyorsa yazara, yayınevine de düşüncelerine sormak çok daha güzel bir hareket olabilir tabii. ama yine de sanıyorum ki, henüz yirmi ikinci yüzyılda olmadığımız için, bu sorumuzu çok ciddi bir soru olarak değerlendirmeyecek olanlar çokça olabilir...

güzelliklerle kalın lütfen.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder