son 30 günde en çok ne okundu?

1 Eylül 2019 Pazar

MUASIR MEDENİYETLER SEVİYESİ için BÜYÜK TÜRKÇE SÖZLÜK kullanımı neden gerekli?



"muasır:
* Aynıyüzyıl içinde olan.
* Çağdaş.

medeniyet:
* Uygarlık.

uygarlık:
* Uygar olma durumu, medeniyet, medenîlik.
* Bir ülkenin, bir toplumun, maddî ve manevî varlıklarının, fikir, sanat çalışmalarıyla ilgili niteliklerinin tümü,
medeniyet."


bu kısa yazım ile, hedefim, BÜYÜK TÜRKÇE SÖZLÜK kullanımının aslında bize ne kadar çok faydalar sağlayacağını sizinle paylaşmak.

günlük hayatımızda, insanlar artık yalnızca belirli birkaç kelime grubu ile iletişim halinde, hatta bununla da kalmayıp daha da kelimeleri kısaltıp, konuşma süresini aza indirgiyor ve artık eskisi gibi olan sözlü iletişim dediğimiz durum yok olup gidiyor. önceleri normal şartlarda çok çabuk anlamını bilebileceğimiz veya cümle içerisinde kullanabileceğimiz bir kelimeye bile yabancılıkla yaklaşıyoruz.

elbette zaman oldukça değerli, elbette bunu tasarruf içerisinde kullanmalıyız, tamam. fakat soruyorum, sözcükleri bu kadar aza indirgeyince veya bildiğimiz küçük kelime gruplarını dahi kısaltınca, o bize kalan zamanı gerçekten muazzam biçimde değerlendirebiliyor muyuz? 

hadi ama en son ne zaman belgesel izlediğini bile hatırlamıyor olabilirsin, benimki yaklaşık olarak bir hafta evveliydi mesela. dünyadaki farklı ev yapılarını gösteren bir belgesel izliyordum yaklaşık bir saat süren. ama bunu yaparken yine de zamanımın çoğu gitmedi elbette, dediğim gibi yaklaşık olarak bir saat. çok uzun bir süreç değil. bunun dışında insanlarla olan iletişimimi azaltmama gerek duymadım. çünkü buna gerek yok. kaliteli iletişim için ben her zaman, sözcükleri olduğu gibi kullanmanın ve mümkün olduğunca karşıdakinin anlayabileceği tarzda konuşmanın gerekli olduğundan yanayım.

 bunu başarabilmemizin en önemli yollarından ilki, BÜYÜK TÜRKÇE SÖZLÜK kullanımı, benim düşünceme göre. bundan hemen sonra da kitap okumak. ki zaten kitap okumanın önemini bir önceki yazımda uzun uzadıya belirttim, betimledim, imgeledim vs.

ben BÜYÜK TÜRKÇE SÖZLÜK kullanımını elimden gelen her süreçte ve her yapabildiğim fırsatta yapıyorum. bunun için belli bir programım yok zihnimde. ben kendimi belli bir programa dahil etmeye pek alışık biri değilim. şu gün şu saatte yazacağım, şu saatte kitap okuyacağım şeklinde kendimi adapte edemiyorum. 

fakat siz eğer ki bunu bir program halinde yapmak isterseniz elbette saygı duyarım. yeter ki bunu gerçekleştirin ve bir yerlerden başlayın. günde 5 sözcük 10 sözcük. hatta 5 sözcük ile başlayıp kat kat arttıradabilirsiniz dilediğiniz biçimlerde. 

mesela benim bilgisayarımda, zamanında Farabi'nin bilgileri ışığında hazırlanmış olan bir BÜYÜK TÜRKÇE SÖZLÜK mevcut. yakın süreç içerisinde bizzat daha güncel haline de araştırıp ulaşmayı planlıyorum. çünkü bir önceki yazımda da belirttiğim gibi ben sayfaları bizzat elimle açıp, o sayfalar arasında gerekirse kaybolmak isteyen biriyim. ve bunu sözlük için de yaparak, hayatımda daha önceden hiç görmediğim sözcükler arasında kendimi kaybetmeyi planlıyorum. bu benim için harikulade bir yolculuk. hayatta herkesin zevk algısı elbette farklı. ben de yeni öğrendiğim sözcüklerle çokça mutlu olan biriyim.

bu yukarıda belirttiğim pdf'ye de internette rahatlıkla birçok site aracılığı ile ulaşabiliyorsunuz. "Büyük Türkçe Sözlük pdf" şeklinde arattığınızda vs. fakat tavsiyem, yine de eğer çokça ilginiz varsa bunu bizzat almak, ben öyle yaparak çalışmayı daha sağlıklı ve kaliteli buluyorum. o sebeple kendim de pdf halini bırakıp, kitap haline geçiş yapacağım.

şimdi bu bize ne gibi katkı sağlayacak peki derseniz, emin olun toplumumuzda maalesef ki bunu çoğu insan pek yapmadığından belki de yapamadığından, belli bir saygınlığınız ve farkındalığınız oluşacaktır. her şeyden önce kendinizi kendinize kanıtlamış olacaksınız ve bana kalırsa bilgileriniz arttıkça kendinize saygınız da artacak. evet bu şekilde kesinlikle toplumda bir farklılığınız oluşacak fakat amacınız toplumda bir farklılık oluşturmak yerine kendinizi daha çok geliştirmek olmalı. eğer farklılık oluşturmak için farklı şeylerle ilgilenirseniz, bunu bir yere kadar yaparsınız. çünkü bir yere gelince, zaten kendinizi toplumdan yeterince farklı olarak göreceksiniz. ancak, şuranın altını çiziyorum, amacınız kendinizi geliştirmek olursa, siz ne kadar ilerlerseniz ilerleyin, daima gelişmek isteyeceksiniz, daima üzerinize eklemeler yaparak gideceksiniz. eğer hedefiniz hep kendinizi geliştirmek üzerine olursa, bulunduğumuz dünyadaki bilgi denizi hatta bilgi okyanusu o kadar geniş ki, bundan tattıkça tatmak isteyeceksiniz. toplumumuzda her on insandan biri dahi bu şekilde düşünse ve gerçekten düşündüğünü gerçekleştirebilse ne kadar mükemmel olurdu tahmin edebiliyorsunuz değil mi?

bakın bunlar sadece birkaç sözcük öğrenimi ile başlıyor, bu yalnızca sizi ileriye götürebilecek hoş adımlardan biri. eğer devamlı kendinize bu konuda telkinler verip,

"telkin:
* (bir duyguyu, bir düşünceyi) Aşılama.
* Ölü gömüldükten sonra mezar başında imamın söylediği dinî sözler.
* Bilinç dışıbir sürecin aracılığıyla, kişinin ruhî veya fizyolojik alanıyla ilgili bir düşüncenin gerçekleştirilmesi.

telkin etmek:
* aşılamak."

bunu başarırsanız, az önce bahsetmiş olduğum toplumdaki o on kişiden biri siz olursunuz. hatta bu biraz iyi bir yaklaşım on kişiden biri bunu zaten yapsa, ülke olarak hayal edemeyeceğimiz yerlerde olurduk, siz bunu yaparak belki 100 belki 1000 kişi içerisinde olacaksınız. hatta belki bunlar bile iyi yaklaşımlar.